Sem D V Ne Mehmed Celebi Museddes, youtube mp3 indir
İzlenme:
589
Süre:
04:49
Semâ‘î (Dîvâne Mehmed Çelebi) - Müseddes
Şarkı indir, bedava müzik indir, youtube dönüştürücü
(Afyon 1448 / 1471 ? – Afyon 1547)
MÜTEKERRİR MÜSEDDES
Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün Mefâ‘îlün
Bihamdillâh ki bî-nâm u nişânız adımız yokdur
Dil-i vîrânemizden özge bir âbâdımız yokdur
Ezelden mazhar-ı aşkız bizim îcâdımız yokdur
Elemler cümle bizdendir ona isnâdımız yokdur
Belâ dildendir ol dildâr elinden dâdımız yokdur
Gönüldendir şikâyet kimseden feryâdımız yokdur
Ne derd-i hicr-i yârı çekmeğe bir merd kâbildir
Ne efkâra alâka eylesek ma‘kûle kâ’ildir
Söze gelmez velî dânâ dil-i insâna kâmildir
Akar su gibi ârâm eylemez her serve mâ’ildir
Belâ dildendir ol dildâr elinden dâdımız yokdur
Gönüldendir şikâyet kimseden feryâdımız yokdur
Düşersem hâk-i pây-i yâre rûy-ı i‘tizâr üzre
Görüp ol serv salmaz sâyesin ben hâk-sâr üzre
Sözün doğrusu bu kim her giz olmam bir karâr üzre
Safâ-yı hâtırım yok muttasıl kâr inkisâr üzre
Belâ dildendir ol dildâr elinden dâdımız yokdur
Gönüldendir şikâyet kimseden feryâdımız yokdur
Bizim erbâb-ı aşka sıdk ile ikrârımız vardır
Riyâ ehlinden i‘râz eyleriz inkârımız vardır
Biz özge hâceyiz herkes ile bâzârımız vardır
Tükenmez fikrimiz efkâr olunmaz kârımız vardır
Belâ dildendir ol dildâr elinden dâdımız yokdur
Gönüldendir şikâyet kimseden feryâdımız yokdur
Gâh olur vuslatı yâd eyleriz firkatde handânız
Gâh olur firkati yâd eyleriz vuslatda giryânız
Gehi evkâr-ı aşkız gâh mestiz gâh hayrânız
SEM‘Πgibi gâhî mübtelâ-yı derd-i hicrânız
Belâ dildendir ol dildâr elinden dâdımız yokdur
Gönüldendir şikâyet kimseden feryâdımız yokdur
* * *
Allâh’a hamd olsun ki, biz namsız ve nişansızız, bizim adımız yoktur. Vîrân olmuş, (Hak’tan gayrı her şeyi yakıp yıkarak yok ettiğimiz) gönlümüzden başka şen ve mâmur bir yerimiz yoktur. Biz ezelden (Bezm-i Elest’te) aşka mazhar olmuşuz, bu hususta bizim yaptığımız bir şey yoktur. (Bizim aşka ulaşmak, sevgiliye kavuşmak noktasında gönülden katlandığımız) elemler bizden kaynaklanmaktadır, bu hususta; O’na, bu elemler Allah’tan gelmektedir, şeklinde bir isnadımız yoktur. Belâ (evet) gönüldendir, o gönlümüzü elinde tutan, arkasından sürükleyen sevgiliden bir adâlet talebimiz ve imdâd arzumuz yoktur. Şikâyet gönüldendir (ve biz bu şikâyetten o kadar hoşnuduz ki), kimseden feryâdımız yoktur.
Ne sevgilinin ayrılığının derdini çekmeye bir merd kâbildir ne de efkâra alâka eylesek akıllıca iş görenler, mantıklı olanlar kâ’ildir. Lâkin kâmil insanın bilgili, uyanık gönlü sözle ifade olunamaz; o, bir yerde karar etmeyen (durup dinlenmeyen) akarsu gibi her serve meyletmektedir. Belâ (evet) gönüldendir, o gönlümüzü elinde tutan, arkasından sürükleyen sevgiliden bir adâlet talebimiz ve imdâd arzumuz yoktur. Şikâyet gönüldendir (ve biz bu şikâyetten o kadar hoşnuduz ki), kimseden feryâdımız yoktur.
Sevgilinin ayağının tozuna, özür dileme kasdıyla yüzümü düşürsem (sürsem), o serv, benim toz toprak içinde kalmış hâlimi görüp gölgesini üstüme salmaz. Sözün doğrusu şu ki, ben de her zaman bir karar üzere olmam, yerimde duramam. İşim hep kırılma, incinme üzerine olup hiç gönül hoşluğum yoktur. Belâ (evet) gönüldendir, o gönlümüzü elinde tutan, arkasından sürükleyen sevgiliden bir adâlet talebimiz ve imdâd arzumuz yoktur. Şikâyet gönüldendir (ve biz bu şikâyetten o kadar hoşnuduz ki), kimseden feryâdımız yoktur.
Bizim aşk erbâbına sadâkatle bağlılığımız, onları tasdik ve kabûlümüz vardır. Riya ehlinden yüz çeviririz, bizim inkârımız vardır. Biz özge hâceyiz, bizim herkesle pazarımız, alış-verişimiz vardır. Bizim tükenmez fikrimiz, fikir yürütülemez (akıl sır ermez) işlerimiz vardır. Belâ (evet) gönüldendir, o gönlümüzü elinde tutan, arkasından sürükleyen sevgiliden bir adâlet talebimiz ve imdâd arzumuz yoktur. Şikâyet gönüldendir (ve biz bu şikâyetten o kadar hoşnuduz ki), kimseden feryâdımız yoktur.
Bazen firkatde handan olarak vuslatı yad eyleriz (vuslatı yâd eyleyerek firkatte handan oluruz) bazen de vuslatta giryan olarak firkati yâd eyleriz (firkati yâd eyleyerek vuslatta giryân oluruz), gâh aşka (aşk kuşuna) yuva oluruz, gâh mestiz, gâh hayrânız. Bazen de Semâ‘î gibi ayrılık derdinin mübtelâsıyız. Belâ (evet) gönüldendir, o gönlümüzü elinde tutan, arkasından sürükleyen sevgiliden bir adâlet talebimiz ve imdâd arzumuz yoktur. Şikâyet gönüldendir (ve biz bu şikâyetten o kadar hoşnuduz ki), kimseden feryâdımız yoktur.
* * *
“Bir Safâ Bahşedelim” kanalımızda yayınlamaya başladığımız videoların
on üçüncüsünde Semâ‘î (Dîvâne Mehmed Çelebi)’nin bir mütekerrir
müseddesi ile huzurlarınızdayız.
Hüdâ’ya minnet edip, gök kubbede hoş sadâlar bırakarak âlem sahîfesinde
adını bâkî kılanlara aşk ve selâm olsun…
Sonsuz rahmet niyâzı, minnet ve şükran hislerimizle…